Fiziksel Muayene köpeğinizin düzenli sağlık kontrollerindeki en önemli adımdır. Köpeğiniz problemlerini size anlatamaz. Köpeğinizde oluşabilecek anormal bir durum örn; kalp çarpıntıları, ateşlenmeler, bölgesel ağrılar, ufak şişlikler ancak veteriner hekiminizin yaptığı fiziksel muayeneler ile tespit edilebilir. Bu şekilde erken fark edilen bazı durumların ilerde oluşabilecek büyük problemleri engelleyebilir. Bunun yanı sıra veteriner hekiminiz tarafından yapılan bu düzenli muayeneler, köpeğinizin beslenme ve bakım ile ilgili standartlarının belirlenmesinde faydalı olmaktadır.

Köpek Gençlik Hastalığı ( Canine Distemper ), köpeklerin olduğu her yerde mevcuttur. Yavru köpeklerin birincil derecede kaybını yaratan hastalıktır. İlk işaretleri iştahsızlık, halsizliktir. İlerledikçe öksürük, ishal, gözler ve burunda akıntı başlar. Daha sonra virüs beyin ve omurilik dokusuna yerleşir. Halsizlik, salya akıntısı, kas spazmı ve felç görülebilir. Bu sinirsel işaretler aylar yıllar sonra ortaya çıkabilir.

Infectious Canine Hepatitis lk önce karaciğeri etkiler. İlerleyen dönemlerde şiddetli böbrek hasarına neden olur. Ölüm oranı yaklaşık %25 tir. Hastalığın belirtileri depresyon, halsizlik, sarılık, karın ağrısıdır. Bu virüs köpekler arasında direkt temas, idrar, dışkı ve salya ile bulaşır.

Adenovirus ve Parainfluenza solunum yolları, trake, ve akciğerlerde hastalık oluşturan iki önemli etkendir. İlk belirtileri sert öksürme ve iştah kaybıdır. Bu virüsler hava yolu ile bulaşır. Kuvvetli bir bağışıklık sistemi bu hastalıkların üstesinden gelebilir. Fakat düşük bağışıklık, kötü koşulların devamı ile olaya karışabilecek ikincil bakteriyel hastalıklar nedeni ile hastalık zatürreye dönüşebilir. Tedavi bu haliyle zorlaşabilmektedir.

Tracheobronchitis ( Canine Cough ) , köpeklerde gözlenen bulaşıcı bir solunum yolları enfeksiyonudur. Bu hastalık Bordetella Bronchiseptica ve birkaç virüs tarafından oluşturulur. Canine Cough çok bulaşıcıdır. Biz pansiyonlarda kalıcak, eğitime gidicek, çoklu köpek topluluklarına girebilecek, operasyon olucak köpeklere bu hastalığa karşı aşının yapılmasını tavsiye ediyoruz. Petshoplardan ve yetiştirici çiftliklerinden aldığınız yeni yavrunuzda bu aşının mutlaka olması gerekmektedir.

Parvovirüs ( Kanlı İshal ) , genellikle barsaklardaki hücrelere yerleşen, kusma ve ishale neden olur. İshal sulu ve kanlı olur. Yavru ve yetişkinlerde ölüm oranı oldukça yüksektir. İlk belirtiler ateş, depresyon ve iştah kaybıdır. İlerleyen dönemde sıvı kaybı nedeniyle oluşan şok ve kan zehirlenmesi nedeniyle ölüm gerçekleşir.

Kuduz ( Rabies ) , sinir hücrelerine saldırarak beyine yerleşir. İnsan ve diğer bütün memeliler kuduz virüsünden etkilenebilir. Hastalığın kaynağı genel olarak vahşi hayattır. Bütün virüs kapan köpekler ölür veya itlaf edilir. Hastalık virüs taşıyan salyanın, ısırma ve derideki çatlaklardan vücuda girişi ile oluşur. Ülkemizde her yıl aşılamanın yapılması zorunludur.

Leptospirosis bakteriyel bir hastalıktır. Salya, sulu dışkı, idrar ile bulaşır. Karaciğer ve böbreği etkileyerek hayati tehlikeler doğurur. İnsanlara bulaşır.

Kalp Kurdu ( Heartworm ), her yaştan köpeği etkileyebilir. Bu paraziti taşıyan bir sineğin köpeğinizi ısırması sonucu bu hastalığı bulaştırır. Sadece bir kurtçuk devamlı öksürmeye, nefes alma zorluklarına, kusmaya bazı vakalarda köpeğinizin kaybına neden olur. Yetişkin köpeklerde bu hastalığın tedavisi için herhangi bir onaylanmış ilaç yoktur. Korunma en etkili yöntemdir. Belirli periyotlarla uygulanan iç parazit ilaçları bu etkenin köpeğinizin gelişimini ortadan kaldırır.

Fiziksel Muayene kedinizin düzenli sağlık kontrollerindeki en önemli adımdır. Kediniz problemlerini size anlatamaz. Kedinizde oluşabilecek anormal bir durum örn; kalp çarpıntıları, ateşlenmeler, bölgesel ağrılar, ufak şişlikler ancak veteriner hekiminizin yaptığı fiziksel muayeneler ile tespit edilebilir. Bu şekilde erken fark edilen bazı durumların ilerde oluşabilecek büyük problemleri engelleyebilir. Bunun yanı sıra veteriner hekiminiz tarafından yapılan bu düzenli muayeneler, kedinizin beslenme ve bakım ile ilgili standartlarının belirlenmesinde faydalı olmaktadır.

Feline Leukemia Virus , kedinizde immun sistemi baskılayarak çeşitli bakteriyal ve viral etkenlerle savaşmasını başarısız kılar. Bunun yanı sıra farklı tipte kanserlere ve kronik hastalıklara neden olabilir. Bazı kediler bu virüse karşı bağışıktırlar. Fakat yinede tekrarlanan bulaşmalar bu hastalığı ortaya çıkarabilir. Eğer kediniz sürekli zayıf, halsiz ve çeşitli hastalıklar geçiriyorsa bu hastalığın etkenine sahip olabilir.

Feline Panleukopenia , kedi gençlik hastalığı olarak ta adlandırılmaktadır. Her yaştan kediyi etkilemektedir. Aşı dışında kedinize bu hastalığın bulaşmasını engelleyemezsiniz. FP virüsü kedinizin her organını etkileyebilir. Ateş, kusma, iştahsızlık, ishal, dehidrasyon, zayıflık, kasılmalar, ve inkoordinasyona neden olabilir. 1 hafta içinde kedinizin kaybına sebebiyet verebilir. Yavru kedilerin ¾’ünün yetişkin kedilerin 1/2’sinin kaybına neden olur.

Kedi solunum yolları hastalıkları, kolayca bir kediden diğerine geçebilmektedir. Öksürme ve hapşırma yolu ile dağılan etkenler damlacık enfeksiyonu şeklinde hastalık oluşturur. Yavru kedilerin kolayca kaybına neden olabilecek zatürre formu oluşmuşsa kedinizin gözleri ve burnunda akıntılar gelebilir, ateş artabilir, halsizlik, iştahsızlık, şişerek kapanan göz kapakları ve zor solunum oluşabilir. Bu hastalıklar özellikle Feline Rhinotracheitis Virus ve Feline Calici Virus ‘lar tarafından oluşturulur. Rhinotracheitis hamile kedilerde düşüğe neden olabilmektedir.

Kuduz ( Rabies ), sinir hücrelerine saldırarak beyine yerleşir. İnsan ve diğer bütün memeliler kuduz virüsünden etkilenebilir. Hastalığın kaynağı genel olarak vahşi hayattır. Bütün virüs kapan kediler ölür veya itlaf edilir. Hastalık virüs taşıyan salyanın, ısırma ve derideki çatlaklardan vücuda girişi ile oluşur. Ülkemizde her yıl aşılamanın yapılması zorunludur.

Kalp Kurdu ( Heartworm ), her yaştan kediyi etkileyebilir. Köpekler gibi aynı yoldan bu hastalığa maruz kalırlar. Bu paraziti taşıyan bir sineğin kedinizi ısırması sonucu bu hastalığı bulaştırır. Sadece bir kurtçuk devamlı öksürmeye, nefes alma zorluklarına, kusmaya bazı vakalarda kedinizin kaybına neden olur. Yetişkin kedilerde bu hastalığın tedavisi için herhangi bir onaylanmış ilaç yoktur. Korunma en etkili yöntemdir. Belirli periyotlarla uygulanan iç parazit ilaçları bu etkenin kedinizdeki gelişimini ortadan kaldırır.

Bilinen 30 çeşit kedi ırkı bulunmaktadır. Genel olarak karakterler birbirine benzese de bazı ufak ayrıntıları bilmeniz, yavru kedinizin seçiminde yararlı olacaktır. Günümüzde en popüler kedi ırkları İran, Siyam, Van, Ankara, British Shorthair, Scotish Fold, Himalaya, Egzotic Shorthair’ dir. İran ırkı kediler sakinlikleri ile kendilerini gösterirler. Günü uyuyarak geçirmek onlar için bulunmaz nimettir. Himalaya benzer bir vücut yapısına sahip olmasına rağmen tüy renkleri ile İran’ dan ayrılır. Karakteri de İran gibi sakin yönündedir. Bu iki ırkın en önemli ihtiyacı taranmadır. Günlük taramaları mutlaka yapılmalıdır. Zira taranma ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamazsanız tüyler birbirine karışarak açılması imkansız bir hal alacak, deri üzerini kapatarak hava almasını engelliyecek ve deri problemlerine neden olacaktır. Hareket etmekteki isteksizlikleri nedeniyle beslenmelerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Aşırı yağlanma, kabızlık gibi sağlık problemlerine yatkınlardır. Siyam ırkı kediler oyuncu, aşırı meraklı ve atletizme yatkınlıkları ile tanınırlar. Evinizdeki en yüksek yerlere kolayca çıkabilirler. Atalarının avcılık özelliklerini tamamen taşımaktadırlar. Bu nedenle geceleri aktif haldedirler. Zira ataları geceleri avlanmakta idiler. Asil duruşu ve yumuşak tüyleri ile dikkatleri üzerlerine toplarlar. Taranma ihtiyaçları minimum seviyededir. Kendi dünyalarında yaşamayı daha çok severler, kucakta çabuk sıkılabilirler. British Shorthair ve Scotish fold, siyam kadar olmasa da hareketli bir yapıya sahiptirler. İnsanlarla arası biraz daha ılımlıdır. Kucakta o kadar çabuk sıkılmazlar. Taranma ihtiyaçları çok değildir. Van ve Ankara kedileri tüm dünyaya bizi tanıtacak güzellikteki kedi ırklarıdır. Avcılık karakterleri yüksek seviyededir. Bu yüzden devamlı hareket halindedirler. Yemek saatleri dışında sahipleri ile araları mesafelidir.

Erkek ve dişi ayrımı da yavru seçiminde önemlidir. Erkek kediler yavruluk dönemlerinde sahipleri ile çok yakın bir ilişki kurabilmektedir. İlerleyen yaşı ile birlikte yalnız kalma isteği ortaya çıkabilir. Dişi yavrular ilk başlarda sahiplerine çekingen davranırlar. Güvenlerini kazandıktan sonra peşinizden ömür boyu ayrılmayacaklardır. Bunların yanında ileriye dönük düşünmeniz gereken bir hususta ufaklıklarının ortalama 6-9 aylıkta iken kazanacakları cinsiyet özellikleridir. Dişi kediler ortalama 6 ayda 1 çiftleşme isteği duydukları bir döneme girmektedirler. Bu döneme kızgınlık dönemi denilmektedir. Yine aynı dönemde dişilerin salgıladıkları kokular nedeniyle erkek kedilerde bu çiftleşme isteği duymaktadırlar. Kızgınlık dönemi dişi kedilerde ortalama 7 gün sürer. İlk kızgınlık dönemi 20 güne çıkabilir. Bu dönemde dişi kediler huzursuzdurlar. Yerlerde yuvarlanır devamlı miyavlarlar. Uykusuz geceler geçirebilirsiniz. Bu dönemlerde dışarı çıkmak için yüksekten atlama, açık kapılardan kaçma gibi problemlerde karşılaştığımız problemlerdir. Erkek kediler, dişi kedilerin kızgınlık döneminde salgıladıkları bu kokuları alarak cam kenarlarından ayrılmaz hale gelebilirler. Ve varlıklarını, alanlarını belirtmek amacıyla tuvaletleri dışında ev içinde çeşitli yerlere idrar yapıp koku bırakabilirler. Kısırlaştırma ile bu sorunlar aşılmaktadır. Ama ilerde yeni yavrularımız olsun diyorsanız bu hususları bilmenizde fayda vardır.

Mama ve su kabı, temizlenmesi kolay ve ters dönmeyecek kadar ağır olmalıdır. Paslanmaz çelikten çift gözlü metal kaplar en idealidir. Mama konmadan önce kapların yıkanması gerekir. Su kabında her zaman taze temiz su bulunmalıdır.

Kedi tuvaleti ve kumu kedi bakımında önemli bir ihtiyaçtır. Kediler dışarı çıkmadan da bu malzemeler ile ihtiyaçlarını ev içinde giderebilecektir. Tuvaletin boyutları erişkin olduğu zamanlarda da kullanabileceği genişlikte ve kumu eşelerken dışarı dökemeyeceği yükseklikte olmalıdır. Bu tuvaletin içine gazete parçaları, talaşta koyabilirsiniz ama ticari amaçlı hijyenik kedi kumları daha idealdir. Biraz pahalı olabilir ama hijyen,kokunun ortadan kaldırılması, kullanım kolaylığı yönünden size büyük avantajlar sağlayacaktır. Kumun üzerindeki pislikleri almak içinde bir kum küreği temin etmeniz gerekmektedir. Böylece günlük olarak kumun temizliğini yapabilirsiniz. Haftalık olarak kumun komple değiştirilmesi sağlık açısından gereklidir. Bu değişim esnasında eldiven kullanmanız ve işlem sonunda bol sabunlu su ile ellerinizi yıkamanız sağlığınız için gereklidir. Bu değişimde tuvaleti de çamaşır suyu eklenmiş su ile yıkamanız faydalı olur. Açık havada kurutmak kullandığınız deterjanın kokusunu ortadan kaldırması için gereklidir. Ağır deterjanların kokusu kedinizi tuvaletten uzak tutar veya burun kanallarında tahrişe neden olabilir. Kedi tuvaletleri sağlığınız açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuyla ilgili Veteriner Hekiminizden mutlaka bilgi alın.

Yatak, yavru kedinizin, saklanıp kendini güvende hissedeceği bir alan yönü ile düşünüldüğünde kapalı tarzda olması daha kullanışlıdır. Kediler yattıkları yerin temiz olmasına dikkat ederler bu yüzden yıkanabilir yumuşak yapıdaki materyallerin kullanılmış olması gerekmektedir. İlk gün içine girmezse hemen üzülmeyin zamanla kendisi için en ugun yerin orası olduğunu mutlaka benimseyecektir.

Tırmalama tahtası, kedinizin egzersiz ihtiyacını karşılamak ( Gerinme, tırmalama, tırmanma vb. ) tırnaklarındaki ölü deriyi temizlemek, hem de kaşınmak için kullanacağı bir malzemedir. Gerinme ihtiyacı kedilerin içgüdüsel bir davranışıdır. Bu nedenle ev eşyalarının yerine kendini bu malzemeye alıştırması çok faydalı olacaktır.

Boyun tasması, kediler için çok gerekli değildir fakat üzerinde zil taşıyan tasmalar yavrunuzun hareketlerini takipte ve o boyutla girdiği kuytu köşelerden çıkarabilmenizde işinize yaramaktadır.

Tarama araçları, uzun tüylü ırklar için en gerekli malzemelerden biridir. Ve yavruluk döneminde bu işlemi rutin bir hal aldırırsanız ilerleyen yaşlarında normal bir durummuş gibi davranacak sizde rahat edeceksiniz. Tarakların uçları küt olmalıdır ve deriye masaj yapar gibi yavaş yavaş taranmalıdır.

Taşıma çantası, yapacağınız yolculuklarda kediniz için olmazsa olmazlardandır. Veteriner Hekim muayenelerine giderken, tatil yolunda vb ziyaretlerde araç içinde kendini güvende hissedebileceği bir yerdir.

Yani ev yemekleri ile beslenmesine başlayan bir yavru kedi ilerde kuru mamayı kesinlikle reddecektir. Konserve mama ile başlanan bir beslenme programı diğer yemek türlerini istememesine neden olacaktır. Kuru mama ile beslemenin diğer metotlara göre çok miktarda iyi yanı bulunmaktadır. Bunların başında en önemlisi sağlık açısından iyi olmasıdır. Tabi bu iyi düşüncelerin hepsi iyi kalitedeki kuru mamalar içindir. Genel olarak mamalar 3 grupta toplanmaktadır.
Profesyonel Mamalar
Market Mamaları
Veteriner Hekim Mamaları
Tüm dünyada Veteriner Hekimler profesyonel mamaları tercih etmektedir. Bunun sebebi tabi ki sağlıktır. Zira profesyonel mamalar yavru/yetişkin kedilerin tüm ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde ihtiva etmektedir. Ve uzun yıllar süren bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılmışlardır. İçeriklerinde ileriki yaşlarda sağlık durumlarını etkileyecek kimyasal maddeleri ihtiva etmemesidir.
Market mamaları profesyonel mamalara ziyade daha ekonomiktirler. Buda içeriklerindeki besin miktarlarının düşürüldüğünün göstergesidir. Bu nedenle kedinizin eksik beslenmesine neden olacaktır. İçindeki besin maddelerinin eksikliği nedeniyle ortaya çıkacak tat kaybı içinde firmalar bazı kimyasal maddelerle bu eksikliği ortadan kaldırırlar. Bu kimyasal maddelerin zararlarını Veteriner Hekiminizin hasta portföyünden görebilirsiniz.
Veteriner Hekim Mamaları sağlık problemlerinin çözümünde yardımcı olması için tavsiye edilen, tedavi edici ve koruyucu özellikteki mamalardır. Yalnız Veteriner Hekim tarafından önerilir ve temini sağlanır

En başta yapılacak işlem uzman kişiler tarafından alacağınız ırk bilgileridir. Aileniz ve sizin yaşam standartlarınıza , düşünce yapınıza uygun ırkın seçimi ileriye dönük en temel işlemdir. Çünkü çok miktardaki köpek ırkı ve bunların ayrı ayrı karakterleri bulunmaktadır. Örn. Bir Alman Çoban Köpeği ile Golden Retriever ırkı köpek aynı karakterde değildir. Bu karakterlerin bilinmemesi sonucu her yıl yüzlerce köpek aileleri ile aralarındaki bağlantıyı kuramadıkları için sokaklara, barınaklara veyahut imkan bulunursa başka bir aileye verilmektedir. Böyle bir durum köpeğiniz için yıkıcı olacaktır. Bu tür olumsuzlukların önüne geçe bilmek için köpek almadan önce mutlaka yakın civarınızdaki Veteriner Hekimlere ırk hakkındaki bilgileri almak için başvurun. Veteriner Hekimler bu konuda her türlü bilgiyi sizinle paylaşacaktır.

Irk seçimini yaptıktan sonra eğer bir aile köpeğinin yavrularını alacaksanız, yavruların mutlaka anne sütünü 45 gün süreyle almalarını sağlayınız. Daha erken dönemdeki yavruların anneden ayrılması hem gelişimlerini hem de çevre şartlarına dirençlerini önemli oranda düşürmektedir. Pet Shop veya yetiştirici çiftliklerinden alınan yavru köpeklerde göstereceğiniz özen çok daha fazladır. Gittiğiniz yerde seçtiğiniz yavru ile ilgili temel bilgileri işletmenin Veteriner Hekiminden yüz yüze almanız daha doğrudur. Burada dikkat edilecek hususlar yavrunun en az 45 günlük olması gerektiği, bir adet parvo (kanlı ishal) ve distemper (gençlik hastalığı)’a karşı aşının yapılmış olduğu. İç ve dış parazitlere karşı bir ilacın tatbik edildiği mutlaka görülmelidir. En garantili yol alınacak yavrunun satış işlemleri gerçekleşmeden önce bir Veteriner Kliniğe götürülerek rutin kontrollerinin yapılması ondan sonra satışın gerçekleştirilmesidir. Zira çok sayıda ve çeşitli yerlerden gelen bu yavruların hastalık taşıma riskleri diğer yavrulara göre çok fazladır.

Kulübe, bahçenizde kalacak yavrular için en önemli ihtiyaçtır. Onlar için hem kendini güvende hissedebileceği bir sığınak hem de soğuk havalarda sıcak bir yuva olacaktır. Kulübe seçiminde dikkat edilecek hususları Veteriner Hekiminizden öğrenebilirsiniz. Tasma ve kayış, köpeğinizi güvenli olarak dolaştırmanız için gerekli araçlardır. Yine tasma üzerine takılan kolyelerde yavrunuzun kimlik bilgileri, sizlerin adres ve telefon bilgileri taşınabilir. Mama ve su kabı, paslanmaz çelikten kolay temizlenebilir olması hijyenik açıdan önemlidir. Tarak ve fırça, uzun tüylü ırk köpeklerin günlük, orta ve kısa tüylü ırk köpekler için haftalık tarama yapılması gereklidir. Tarama işlemi ile hem deriye masaj yapılmış olur hem de karışan tüylerin açılarak derinin hava alması sağlanır. Oyuncaklar, yavru köpeklerde buluna çiğneme alışkanlığının giderilmesi için en iyi yoldur. Eğitim amaçlıda kullanılabilirler. Yavru köpeğinizle ilgili her konuda Veteriner Hekiminize danışmanızı tavsiye ediyoruz.

Yavru köpeğinizi sütten kesildikten sonra yani yaklaşık 6-7 haftalık iken evinize alabilirsiniz. 7 haftalık bir yavru hem kuru mama yiyebilecek kadar büyük hem de sizinle dostluk kurabilecek kadar küçüktür. Yavru köpeğinizi hafta sonu almanız daha uygundur. Bu şekilde 2 tam gün boyunca onunla zaman geçirmiş olursunuz. Hem de bu boş iki gününüz içinde veteriner hekim kontrolleri için bir süre yaratabilirsiniz.

Yavru köpekler bebeklere benzer. Onlar gibi hareketli ve meraklıdırlar. Bu nedenle onları evinize getirmeden önce ev ortamını ona uygun şekilde düzenlemeniz gerekmektedir. Küçük olduklarını, sizin gözünüzden kaçabilecek dar ve kuytu köşelerin tehlikeler barındırabileceğini unutmayınız. Köpeğiniz için camları ve kapıları kapatılmış bir oda ayarlayın. Camları kapatmak istemiyorsanız sineklik benzeri bir koruma koyabilirsiniz. Yavru köpekler çevreyi tanımak amacı ile etrafta devamlı dolaşacaklar ve yaramazlık yapacaklardır. Bu nedenle onları dışarıda ve içerde başıboş bırakmayın. Yavru köpeğinizi balkonlardan, pencere kenarlarından, yüksek tezgahlardan uzak tutun. Deterjan, çamaşır suyu, boya, tiner, kemirgen zehirleri, antifriz gibi maddeleri yavru köpeğinizin ulaşamayacağı yüksek raflara veya dolaplara saklayın. Zehirli ev bitkilerini kaldırmanız veyahut erişemeyeceği bir yüksekliğe kaldırmanız gerekmektedir. Klozetin kapağını kapalı tutun. Bulunduğu alandaki elektrik kablolarını prizden çekin, kaldırın veya kaplayın. Böylece bunları çiğneyerek kendisine zarar vermesini engellemiş olursunuz. Yavru köpeğinizin altına elektrikli battaniye koymayın. Tüm ilaçları yavru köpeğinizin ulaşabileceği yerlerden uzak tutun. Hiçbir zaman veteriner hekimi onayı olmadan köpeğinize ilaç vermeyin. Dikiş gereçlerini, çivi gibi küçük metalleri ortadan kaldırın. Yavru köpeğinizin boynuna kurdele takmayın, bir yere bağlamayın. Bir yere takılarak veya dolanarak kendini nefessiz bırakabilir yada kemirip çiğneyerek ciddi problemler doğurabilir.

Yavru köpeğinizin gelişimi için ilk 1 yıl çok önemlidir. Küçük ırk köpekler gelişimlerini 1 yılda, orta ve büyük ırk köpekler 1,5 – 2 yılda gelişimlerini tam olarak sağlamaktadırlar. Bu süreler sonunda yetişkin kategorisine girmektedirler. Yavru köpekler gelişimleri için yetişkin köpeklere göre 2-3 kat daha fazla besin maddesine, kaloriye ihtiyaç duyarlar. Bunun yanında bazı vitamin ve mineraller de gelişme üzerine oldukça etkilidir. Yetişkin ve yaşlı köpeklerin, gelişimden ziyade beslenme kaynaklı hastalıklardan korunma amaçlı beslenmeleri önem kazanmaktadır. Genel olarak veteriner hekimler beslenme amaçlı olarak bu bahsettiğimiz maddelerin dengeli kombinasyonunun sağlandığı kuru mamaları tercih etmektedirler. Çünkü evde hazırlanan yemeklerde belli bir düzen oluşturmak ve içerdiği besin maddelerinin, vitaminlerin, minerallerin dengesini sağlamak çok zordur. Buda gelişim üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Kuru mamalar genel olarak 3 grup altında toplanmaktadır.
Profesyonel seri kuru mamalar
Market mamaları
Veteriner hekim mamaları
Profesyonel seri kuru mamalar, tüm dünyada veteriner hekimlerin güvenle önerebilecekleri mamalardır. Çok çeşitli bilimsel araştırmalar sonucunda ortaya konmuş, yavru ve yetişkin köpeklerin tüm ihtiyaçlarının dengeli bir şekilde sağlanabildiği mamalardır. Yavru köpeklerde hem fiziksel hem de mental olarak maksimum gelişimi sağlayabilecek mamalardır. Market mamaları, ekonomik mamalar olarak da adlandırılmaktadır. Profesyonel mamalara oranla ortalama %50-70 oranda düşük fiyattadırlar. Fakat içerikler yönünden de aynı şekilde olması nedeniyle yavru veya yetişkin köpeklerin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayamazlar. İçerdikleri bazı maddeler nedeniylede ileriye dönük hastalık oluşumlarını tetiklemektedirler. Özellikle karaciğer ve böbreklerde problemler oluşturabilmektedirler. Veteriner Hekim mamaları, profesyonel firmaların veteriner hekimler tarafından geliştirdiği ve sadece veteriner hekim tarafından önerilebilecek tedavi ve korunma diyetleridir. Veteriner hekimler, köpeğinize yaptığı rutin muayenelerde bu mamaların hangisinin, ne miktarlarda, ne sıklıkla kullanılacağını sizlere açıklar. Sizler de mama üzerlerindeki etiketlerden içerikleri ve kullanım miktarlarını öğrenebilirsiniz. Fakat veteriner hekimin köpeğinizin ihtiyaçlarını rutin muayenelerde yapacağı gözlemlerle belirlemesi ve buna göre bir besleme düzeni oluşturması çok daha sağlıklıdır.